HEDEF OTURULAN BİNALARI PASİF EVE DÖNÜŞTÜRMEK

Oturulan binalarda yalıtım ile birlikte binanın tüm ihtiyaçlarını bir paket altında karşılayan İzoGuard, yalıtım uygulamalarında izlediği stratejiyle binalarda güvenliği sağlıyor. Doğru yalıtım uygulamasına dikkat çeken markanın en büyük hedefi, oturulan binaları pasif evlere dönüştürmek.

Sağlıklı binaların oluşumunda malzemenin kalitesi kadar bir diğer önemli husus hiç kuşkusuz malzemenin doğru uygulanması. Bugün yalıtım çalışmalarında yapılan işin yanlış uygulanmasından dolayı yaşanan sıkıntılar tüketiciyi mağdur etmekte. İzoGuard ise yalıtım uygulamalarına getirdiği profesyonel bakış açısıyla bu tür sorunlara çözüm üretiyor.

İzoGuard YALITIM SEKTÖRÜNDEKİ FAALİYET ALANINDAN BAHSEDER MİSİNİZ 

Yalıtım sektöründe insanların yaşadığı en büyük sıkıntı; “güven”. Çünkü bu zamana kadar yapılan işlerin birçoğu tamamlanmadan bırakılmış ya da yanlış uygulamalar gerçekleştirilmiş. İzoGuard olarak bu sorunu nasıl çözeceğimize yönelik çalışmalar yaptık ve sektördeki bu boşluğu doldurmaya çalıştık. Öncelikle kurumsal bir yapı kurarak insanların güvenini kazanmayı ve mutlu olmalarını hedefledik. Ne tür çözümler sunarak konut sakinlerinin beklentilerini karşılayabileceğimizi düşündük ve aldığımız kararları hayata geçirmeye çalıştık.

Yapmış olduğumuz çalışmalarda, bir binada eğer mantolama uygulaması yapılıyorsa bununla beraber ihtiyaç duydukları tüm uygulamaları tek seferde tek muhatap ile çözebilmeleri için bir sistem oluşturduk. Mantolama uygulamasının dışında çatı, drenaj ve mermer uygulamaları ile kamera sistemi, asansör, peyzaj çalışmaları gibi bir binada ihtiyaç duyulacak tüm uygulamaları bir paket halinde müşterilerimize sunuyoruz. Dolayısıyla uygulamanın başlangıcı olan karar sürecinden binaların ihtiyaç tespitine, konut sahiplerinden ödemelerin toplanmasından müşteri ilişkileri sisteminin yürütülmesine kadar birçok sıkıntılı süreci çözebiliyoruz. Üyesi olduğumuz İZODER komisyonlarında aktif rol alarak yalıtım sektöründe öncü rol oynayan üreticilerin gerçekleştirdikleri olumlu gelişmeleri takip ederek bir uygulayıcı olarak çalışma tarzımıza nasıl yansıtacağımızın çalışmalarını yapıyor ve mükafatını görüyoruz. Sektöre getirdiğimiz yenilikler neticesinde yakın zamanda bir özel başarı ödülüne daha layık görüldük.

Yalıtım sektörüne kattığınız farklar nelerdir

Gerçekleştirdiğimiz uygulamalarda yalıtım sektörünün en güçlü üreticileri ile iş birliği yaparak kaliteli malzemeyi profesyonel hizmetle nihai tüketiciye sunuyoruz. malzemenin kalitesi önemli olmakla beraber, malzemelerin uygulayıcısı olarak müşterilerimizi memnun edecek bir noktada duruyoruz. Bunun öneminin farkında olarak da gerek yerli gerekse uluslararası üretici markaların seçiminde çok fazla hassas davranıyoruz. Polisan gibi ülkemizin en güçlü üretici markalarından biri ile olan işbirliğimiz zaten yıllardır sürmekte… Son zamanlarda uluslarlarası üreticilerle de işbirliğine giderek müşterilerimize sunduğumuz malzeme kalitesini arttırmak suretiyle çeşitlendirmeye gittik. Bu işbirliklerimizi müşterilerimizin menfaati doğrultusunda geliştirmeye devam edeceğiz.

Diğer yalıtım uygulayıcılardan farklı olarak binaların termal kameralarla ısı kaybını tespit ediyoruz ve bunları bir rapor haline getiriyoruz. Bu raporla yöneticiler, binanın yalıtıma neden ihtiyacı olduğunu ve maksimum tasarruf için alınması gereken önlemleri belgelerden açıkça görebiliyorlar. Binalarda doğru karar alınmadığı için yönetimlerle ilgili hukuki sıkıntılar yaşanabiliyor. Ayrıca daire sahiplerinin itirazlarından dolayı yarım kalan işler ve firmaya verilirken ki kurallara uygun olunmaması gibi durumlara karşı da bir hukuki danışmanlık veriyoruz. Sürecin içerisinde nasıl karar alınacağına yönelik durumlarda yardımcı olmaya çalışıyoruz. Bu uygulamalarımızdan önce çalışmaların tamamlandığında binanın nasıl olacağını gösteren üç boyutlu çalışmalar hazırlayarak, tüketicilerin mantolama projesi daha tamamlanmadan binalarının nasıl gözükeceğini ve dolayısıyla konutlarında gerçekleşecek değer artışına şahit olmalarını sağlıyoruz. Tüm bunların yanı sıra yönetimin sorumluluğunu kendi üzerimize alıyoruz. Her daire sahibiyle irtibata geçerek tek tek ödemeleri kendimiz toplamış oluyoruz. İzoGuard içerisinde kurmuş olduğumuz büyük bir planlama hizmetimiz var. Bu hizmet kapsamında bir binanın çalışmasında hangi uygulamanın ne zaman başlayacağını planlama uzmanlarımız öncesinden belirliyor. Bu, çalışmalarımızın hem kaliteli hem de hızlı bir şekilde yapılmasını sağlıyor.

Her binanın yönetimiyle ilgilenen ve koordinasyonu sağlayan bir proje sorumlumuz bulunuyor. Alanında eğitimlere tabi tutulmuş bir usta kadromuz var. Bu ustalarımıza, işin tekniği ile ilgili eğitimler verdiğimiz gibi binalarda yaşayan insanlarla nasıl iletişim kuracaklarıyla da ilgili eğitim çalışmaları gerçekleştirerek müşteri memnuniyetimizi yükseltmeye çalışıyoruz. İzoGuard olarak oturulan binalarda en fazla Enerji Kimlik Belgesi veren firma konumundayız. Bununla ilgili aynı zamanda danışmanlık hizmeti veriyoruz. Yapılan yalıtım uygulaması ile birlikte binanın hangi enerji verimlilik sınıfında yer alacağı, daha üst sınıflarda yer almak istenirse hangi uygulamaların daha yapılası gerektiği ile ilgili en baştan bilgi vererek, yönetimin yer alacağı enerji verimlilik sınıfına karar verilmesini sağlıyoruz. Enerji verimlilik sınıflarının konutların değerini doğrudan etkilediği hakkında tüketicilerin bilgilendirilmesini sağlıyoruz. Bünyemizde özel bir müşteri ilişkileri hizmetimiz bulunuyor. Bununla beraber binada uygulama başlamadan daire sahipleri bilgilendiriliyor. Ayrıca paylaşımda bulunmak isteyen daire sahipleri, müşteri danışma hattımızı arayabiliyor.

Öte yandan uygulama bitmeden önce daire sahiplerini arayarak, hem belirtmek istedikleri bir şey olup olmadığını soruyoruz hem de uygulamanın biteceğini bildiriyoruz. Bu çalışmanın ardından bir iki yıl sonra daire sahiplerini arayarak, hem elde ettikleri enerji tasarrufunu hem de memnuniyetlerini öğrenmiş oluyoruz. Böylelikle onlarla olan ilişkimizi hem güçlü tutmuş hem de markamızı tanıtmış oluyoruz. Ayrıca insanlardaki problem olduğunda muhatap bulamama algısını da yıkmış oluyoruz. Çatıda yapılan bir uygulamanın beş yıl garantisi olmasına karşın herhangi bir sorunda uygulama yeniden yaptırılıyor ve bedeli tekrar ödenmek zorunda kalınıyor. Halbuki uygulamayı yapan firma, garanti kapsamında çalışmayı gidermeli. Amacımız bu bilinci insanlarda oluşturmak. Bu anlamda müşterilerimiz ile iletişime geçerek tamamlanan proje ile ilgili memnuniyetlerini öğreniyor ve bir problem durumunda ücretsiz bir şekilde hizmet veriyoruz. İzoGuard olarak altıncı yılımızda marka bilinirliğimizin arttığını gözlemliyoruz. Buna yönelik olarak da izo yapı olarak İzoGuard tescilli markasını aldık, çünkü sektörde her geçen gün büyüyoruz.

Yalıtımdan çatıya, drenajdan mermer uygulamalarına kadar bir binayı kapsayan birçok alanda hizmet vermenin geri dönüşü ne oluyor

İnşaat sektöründe çok güçlü üreticiler faaliyet gösteriyor. Ancak bu sektörün en büyük eksiği, kaliteli malzemeleri nihai müşteriye sunacak uygulama firmalarının yetersiz olmasıdır. Bu zamana kadar bu işler kalfa ve ustalar tarafından yapılmış. Burada bizim amacımız bu boşluğu doldurmak. Isı yalıtımı ürününün, gerçekleştirilen uygulamayla yani verilen hizmetle taçlanan bir süreç olduğunu düşündüğümüzden tüm malzeme üreticisi partnerlerimizin marka imajında bir kayba uğramaması birinci önceliğimiz. Zira bugüne kadarki tecrübelerimizden de edindiğimiz bilgi, doğru bir şekilde uygulaması yapılmayan yalıtım hizmetinin aynı zamanda malzeme üreticisi firmalarında marka imajında zedelenmeye yol açtığı şeklinde… Bu kaybın önüne geçebilmenin yolunun, doğru üretici-doğru uygulayıcı işbirliğinden geçtiğine inanıyoruz.

Ağırlıklı olarak hangi yalıtım alanında çalışmalarınızı yapıyorsunuz

Tabi ki ana kalemimizi ısı yalıtımı oluşturuyor, ancak bununla beraber su ve yangın yalıtımı uygulaması da gerçekleştiriyoruz. Şu anda taş yünü ile ilgili ciddi bir talep almıyoruz ancak Isı yalıtımının dışında son zamanlarda ses ve yangın yalıtımına da İzoGuard olarak çok fazla önem veriyoruz. Bunun başlıca sebebi, son 10 yılda ülkemizde ısı yalıtımına yönelik artan ilginin önümüzdeki yıllarda aynı şekilde yangın ve ses yalıtımına yöneleceği şeklinde bir projeksiyonumuzun olması… Bu doğrultuda düzenlediğimiz bilgilendirme ve bilinçlendirme toplantılarıyla gerek müşterilerimizi gerekse sektördeki tüm paydaşlarımıza bu konudaki en önemli gelişme olarak gördüğümüz taş yünü malzemesinin önemini anlatmaya çalışıyoruz. Aynı şekilde hali hazırda temasta olduğumuz tüm müşterilerimize de taş yünü malzemesi hakkında bilgi veriyoruz. Tüm bu çabalarımızı İzoGuard olarak bugüne kadar hayata geçirmeye çalıştığımız sektörü yönlendirici misyonumuzun bir gereği olarak görüyoruz.

Ülkemizde uygulanan ısı yalıtım levhalarının kalınlığı ile Avrupa’daki kalınlığı arasında fark yaşanıyor. Sizce ülkemizde ısı yalıtımı doğru bir şekilde yapılıyor mu

2000’li yılların başında 3 santim kalınlığında beyaz EPS’ler kullanılırken, şimdi hem karbonlu EPS dediğimiz ısı iletkenlik katsayısı yüksek hem de kalınlığı 5-6 santim olan yalıtım levhaları kullanıyoruz. Tabi ki bu yeterli değil, ileriye doğru bunun daha fazla artması gerekiyor. Mevcut oturulan binaların kendi yapısından da kaynaklı belirli engeller mevcut. Bu sebeple yalıtım kalınlığında sınırlı sayıda artış olacağını öngörüyoruz. 20 cm kalınlıktaki yalıtımlar sıfır inşaatlar için mümkün olabilecekken, yaşamın sürdüğü binalarda mevcut binanın kendisinden kaynaklı engeller teşkil edecektir. Çünkü kalınlığın artması dikkat edilmesi gerekilen başka kriterleri de beraberinde getirmiş oluyor.