EV ISI YALITIMI
Son yıllarda, enerji kaynaklarının azalması nedeniyle enerji tüketimi ülkelerin en önemli sorunlarından biri olmuştur. Ülkemizde tüketilen enerjinin yaklaşık %30’u evlerimizin ısıtılması ve soğutulması amacıyla kullanmaktadır. Yalıtımsız binalar nedeniyle daha fazla kullanılan enerji; kükürtdioksit (SO2), karbonmonoksit (CO), karbondioksit CO2), toz ve kül gibi maddeleri meydana getirir, bu ise hava kirliliğinin artmasına sebep olmaktadır. Son 200 yılda CO2 emisyonları %30 oranında artmıştır. CO2 artışı her yıl yaklaşık %0.4 oranında artmaktadır.
Konutların dış duvarlarında yapılacak dış cephe ısı yalıtım uygulamaları (mantolama), yakıt tüketimini düşürerek enerji tasarrufu sağlamanın yanında, fosil kaynaklı yakıt kullanımından kaynaklanan ve hava kirliliğine neden olan emisyonların düşürülmesinde de son derece etkilidir.
Yaşam alanlarımız olan evlerimizin uzun yıllar boyunca değerini koruması için bazı şartları yerine getirmesi gerekmektedir. Bir yapının değerini koruması için, iyi tasarlanması, yapının iç ve dış etkenlerden korunması gerekmektedir. Binalarımızı iç ve dış etkilerden korunması ancak yalıtım ile mümkün olabilmektedir.
Tüm yalıtım sistemlerinin temel amacı; yapı bileşenleri ve yapının taşıyıcı sistemini dış etkenlerden koruyarak, kullanım amacına uygun sağlık ve konfor şartlarının yapı içerisinde hüküm sürmesini sağlamaya yöneliktir. Binalarımızda konforlu yaşam koşullarının oluşturulması hem insan sağlığı için hem de sağlam ve uzun ömürlü olmasını istediğimiz yapılarımız için çok büyük öneme sahiptir.
Binalarda ısı kayıpları genellikle dış duvar yüzeyinde, döşemelerde ve çatı / tavanda meydana gelmektedir. 4 katlı bir binayı incelediğinde ısı kayıplarının yaklaşık %25’i çatıdan, %60’ı dış duvarlardan, %15’i de döşemeden kaynaklanmaktadır.
Binalarda kat yüksekliğinin artması, duvar yüzey alanını büyüteceğinden, duvardan olan kayıpları oran olarak arttırmaktadır. Yalıtım uygulamaları planlanırken bölgesel iklim koşulları, kat yüksekliği, kullanılacak yalıtım malzemeleri, yalıtım yapılacak bölgeler doğru tespit edilmesi, yalıtım performansını dolayısıyla enerji tasarrufunu doğrudan etkilemektedir.
Yalıtım malzemesinin seçiminde bölgenin ortalama dış ortam sıcaklığı, yalıtım malzemesinin ısıl iletkenliği ve maliyeti en önemli parametrelerdir. Yalıtım malzemesinin kalınlığının artmasıyla ısıtma ve soğutma için enerji tüketimi azalacaktır. Ancak bu durumda yalıtım maliyeti artacak ve bu durum toplam yatırım maliyetini de arttıracaktır.
Bu nedenle yalıtım uygulamalarında toplam yatırım maliyetinin minimize edildiği optimum bir yalıtım kalınlığı değeri değer söz konusudur. Yalıtım kalınlığı “Binalarda Isı Yalıtım Kurallarına” (TS 825’e) uygun olarak hesaplanmalıdır.
EV MANTOLAMA
Binalarda ısı yalıtımı için içten, dıştan ve sandviç duvar olmak üzere 3 farklı yöntem uygulanır. Isı köprülerinin oluşumunu önlemek ve yalıtımın sürekliliğini sağlamak için yapılan en iyi uygulama mantolama uygulamasıdır. Dış cephe mantolama uygulaması yapı fiziği açısından en uygun olan ısı yalıtım sistemidir.
Mantolama mevsim şatlarına göre ısı kayıp ve kazançlarını engellemek için bina dış kabuğunun ısı yalıtım malzemeleri ile kaplanmasıdır. Teknik olarak ise ısı köprüsü oluşturmadan gerekli ısı iletim katsayısına ulaşmak için bina dış yüzeyine yapılan ısı izolasyonudur.